içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

SUÇ BİZE NE SÖYLER? BİR SUÇUN SOSYOLOJİK ANALİZİ

5 yıldır Üniversitede lisans ve yüksek lisans düzeyinde Hukuk ve Suç Sosyolojisi dersi veriyorum. Hukukun ve suçun toplumsal boyutlarını anlamaya ve anlatmaya çalışıyorum. Bu süreçte gördüm ki, bir toplumsal olgu olarak suç topluma dair pek çok şey söylüyor bize.

Geçtiğimiz günlerde bir suç haberi medyaya yansıdı. Ben de o suçun bizim toplumumuza dair neler söylediğini sizlerle paylaşmak istedim. Habere göre İstanbul Kapalıçarşı’da Kendisini Cumhurbaşkanlığı ve istihbarat görevlisi diye tanıtıp, çakarlı araç eskortlarıyla göz boyayıp esnafa kan kusturan bir çete yakalandı. Çetenin elebaşı Ö.B. kendisini MİT ajanı ve Cumhurbaşkanlığına yakın bir devlet görevlisi olarak tanıtmış, millete de şatafatlı araç konvoyları ile gövde gösterisi yapan güçlü bir devlet adamı imajı vermişti. Kapalıçarşı'da kuyumculuk yapan bir kişi, kendisinden borç para isteyen bir galericiden 1 kilogram altın karşılığı bir otomobil satın almıştı. Alıcı, altınını alınca otomobili geri verecekti. Ancak aracın başka bir şahsa ait olduğu ve çek karşılığı el değiştirdiği ortaya çıkınca Berk Ö. büyük bir mağduriyetle karşı karşıya kaldı. Aynı yerdeki bir başka kuyumcu mağdur şahsa “Devlet içinden güçlü bir adam” aracılığıyla yardımcı olma teklifinde bulundu. Çakarlı araçlar ve korumalar eşliğinde bir gövde gösterisi eşliğinde yenilen yemekte mağdur ikna edildi ve 1 kilo altınını kurtarması umuduyla 400 bin dolar parasını “Güçlü devletlüye” kaptırdı. Böylece toplamda 15,5 Milyon TL’sini kaptırmış oldu.

Fakat iş bununla bitmedi. “Güçlü devletlü” aracılık eden kuyumcunun da yardımı ile başka kurbanlar da buldu. Diğer kurban da kuyumculuk yaptığı dönemden eski ortağından 15 kilo altın alacağı vardı ama alamıyordu. % 25 komisyon karşılığı alacağı tahsil için anlaştılar. Güçlü devletlü “Savcılara vereceği” gerekçesi ile önce 120 bin dolar, daha sonra da çeşitli gerekçelerle toplamda 40 milyon TL para kopardı. Bu paraları koparmak için de teknoloji yardımı ile hayali operasyon görüntüleri gönderip tehdit etti ve “devletten kaçamazsın” mesajları attı. Böylece Güçlü devletlü toplamda 100 milyon TL gibi bir rakamda vurgun yaptı.

Peki bu haber bize ne diyor?

Bu haber bizim toplumumuzun durumuna dair pek çok şey söylüyor. Öncelikle toplumda dolandırıcı tiplerin varlığını haber veriyor. Bu zaten açık mesaj. Ama bunun dışında gizli mesajları da var. Buna göre:

1-Toplumda pek çok kişi ticaret ve ortaklık süreçlerinde gayrı resmi işlemler yapıyor. Eğer aralarında problem çıkarsa resmiyet olmadığı için mahkemelere gitmek yerine mafyaya veya devlette güçlü olduğuna inandıkları kişilere gidiyor ve sorunu bu şekilde çözmeye çalışıyor.

2-Devlette görevli güç sahibi kişiler, zaman zaman bulundukları makamları bu tür işlere alet ediyor ki, sorunlarını bu şekilde çözmek isteyen insanlarla ilgili çok sayıda haber ve söylenti var.

3- Tam da bu nedenle toplumda yaygın biçimde bu tür güç merkezlerine yakın durma kaygısı var ve bu durum toplumsal çürümeye neden olan önemli bir etkendir.

4- Medyaya mağdur olarak yansıyan pek çok kişi aslında dolandırma eylemini gerçekleştirememiş acemi dolandırıcılar. Meşhur dolandırıcı Sülün Osman’ın bir sözü aklıma geliyor bu tür haberleri gördüğümde. “Beni dolandırmaya çalışmayan hiç kimseyi dolandırmadım” demişti. “1000 TL’lik bir malı benden 300 TL almaya çalışırken malı kaçırmamak için hiç kontrol etmiyorlar. O nedenle de dolandırılıyorlar” diyerek, karşıdakini dolandırmaya çalışmayan, aldığı malın ederini tam olarak verip, işlerini resmi yapmaya çalışan kişinin kolay kolay dolandırılamayacağını ifade ediyor.

5- Hukuka güven konusunda toplumda önemli bir problem var.

6-Siyasilerimizin adalet ve liyakat konusunda eleştirilmesi de bu minvalde toplumsal bir problemi yansıtmaktadır. Vekiller asılların yansımasıdır. Asılların hakkına razı olmayıp, birkaç kuruş fazla kazanmak için gayrı resmi yollara başvurması çoğu zaman daha büyük zararlarla sonuçlanıyor. Tüm işlerin resmi yollardan yapılması toplumsal çürüme ve yozlaşmanın önündeki en önemli engeldir.

Hasıl-ı kelam sıradan bir suç haberleri bile çok önemli toplumsal mesajlar içermektedir.

Bu yazı 156 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI