içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Antik Sam’al’ın Gölgesinde Bir Türkü

 Bir memleket türküsü düştü önüme, hem de tarihin tozlu raflarından. İslâhiye patentli bir türkü. Zincirli Höyük yani antik Sam’al kentinin gölgesinde, hikâyesi bilinmeyen ama var olan öyküsüyle gönül okşayan bir eser. Sözleri kulağa aşina geliyor. Lakin orijinalini bulup dinlemek pek zor. Öyle ki, Türkiye'de ses kayıt cihazıyla yapılan ilk türkü derlemeleri arasında yer alan bir eser unvanına sahip.
 
Diyarbakır yöresine ait "Bahçada Yeşil Çınar" türküsünün dizeleriyle bu İslâhiye türküsünün bazı sözleri birebir aynı. Sadece sözleri değil ismi de benzemekte. Türkümüzün adı; "Bahçelerde Itırşah"

Türkünün detaylarına girmeden esas sahibine değinmek gerekir. Bahçelerde Itırşah türküsü İslahiye'de yaşamış ya da yaşadığı düşünülen bir Ermeni'ye ait. İsmi; Avedisoğlu Avedis. Ayrıca kaynaklara göre türküyü derleyen de bir yabancı. 1900'lü yıllarda Zincirli'deki antik Sam'al şehrinde, Alman Doğu Araştırmaları Kurumu adına kazı yapan Felix Von LUSCHAN. Avedisoğlu Avedis'in yazdığı bu türküyü Avusturyalı bir kaşif olan Antropolog Luschan 1902 yılında Zincirli'de derlemiştir. Yazarıyla, derleyicisiyle, yazıldığı yeriyle gerçekten ilginç bir detay örgüsü. 

Türkünün yazarı Avedis'e yeniden gelecek olursak. Açıkçası ozan hakkında detaylı bir bilgi mevcut değil ve yahut ben erişemedim. Ermeni asıllı olduğu bilinmekte. İslahiye'ye ait bazı türkülerin kaynağı olduğu için İslahiye'de yaşamış olması muhtemel görünüyor. Türkünün, yazarın ve derleyenin Zincirli Höyük'teki Sam'al antik şehri kadar gizeme sahip olduğunu düşündüğüm bir eser.

Zincirli menşeili olan bu türkü sözlerinin tamamını vereceğim ancak türkünün bir bölümü de oldukça dikkat çekici. Türkünün orijinal hali neredeyse hiç(!) bilinmese de, bir nakaratı var ki; Türk halk folklorunda kendine yer bulmuş bir mani olarak karşımıza çıkmakta. İşte türkünün sözleri olan ancak mani olarak bilinen o cümleler.

"Bahçelerde enginar
Enginarın dengi var
Ben yarimi tanırım
Yanağında beni var"

Ayrıca büyük Üstad Muzaffer Sarısözen'in Diyarbakırlı Celal Güzelses'ten derlediği "Bahçada Yeşil Çınar" türküsünün şu sözleri ile "Bahçelerde Itırşah" türküsünün şu sözleri arasındaki benzerlik de dikkat çekici.

 Bahçada Yeşil Çınar / Celal Güzelses

Bahçada erik dalı
Var git ellerin yari
Sen bana yar olmazsın
Yüzüme gülme bari

Bahçelerde Itırşah / Avedisoğlu Avedis

Bahçelerde filbari
Kalk git ellerin yari
Sen bana yar olmazsan
Yüzüme gülme bari

Benzerlikten ziyade bizzat birebir aynısı. Türkünün tüm sözlerine göz attıktan sonra konuya dair münakaşamıza devam edelim...

BAHÇELERDE ITIRŞAH / AVEDİSOĞLU AVEDİS (İSLAHİYE)

Bahçelerde ıtırşah
Boyu uzun kendi şah
İki gönül bir olsa
Ayıramaz padişah

Kıyıdan kıyıdan kıyıdan gel
Ortası çamur yandan gel
Sen benimsin bana gel
Efendim akşama gel
İstersen sabaha gel

Bahçelerde enginar
Enginarın dengi var
Ben yarımı tanırım
Yanağında beni var

 Kıyıdan kıyıdan kıyıdan gel
Ortası çamur yandan gel
Sen benimsin bana gel
Efendim akşama gel
İstersen sabaha gel

Bahçelerde filbari
Kalk git ellerin yari
Sen bana yar olmazsan
Yüzüme gülme bari

Kıyıdan kıyıdan kıyıdan gel
Ortası çamur yandan gel
Sen benimsin bana gel
Efendim akşama gel
İstersen sabaha gel

Peki benzerlik silsilesi burada bitiyor mu? Hayır. Diyarbakır yöresinin ardından Bursa Keles'e gidelim. 

Bursa'nın Keles yöresine ait "Bahçede Erik Dalı" türküsü de İslahiye'nin "Bahçelerde Itırşah" türküsünden ilham almış gibi. Hayır bu bir ilham değil sanki bazı sözlerini ve hatta ismini çalmış gibi. 

Bahçelerde Erik Dalı türküsünün şu sözlerine bakalım. 

"Gıyıdan gıyıdan gıyıdan gel
Ortası çamur gıyıdan gel"

Bizim türkünün nakaratlarından alıntı değil mi bu? 'K' harfi yöre şivesinde 'G'ye dönüşmüş o kadar. Gerçi Bursa türküsünü Burdurlular da sahipleniyor; "Bu türkü bizim." diyorlarmış. Bursa - Burdur arası bir de Diyarbakır obası, İslahiye türküsü üzerinden sahiplenme yarışındaymış. 

Eee ne demişler. Bir ürünü üretmek kadar tanıtmak da önemlidir. Bence sahiplenmek hepsinden önemlidir. Yoksa bambaşka birileri kendi aralarında senin mirasın için kavga eder, sen de izlersin.

Belki çoğaltılabilir örnekler. Araştırmak irdelemek lazım. Ama önce sahiplenmek ve duyurmak lazım. Ne demiş Üstad Akif; "O benimdir, o benim milletimindir ancak." 

Sen de; "Benim olan benimdir!" diyorsan, O zaman senin olana sahip çıkacaksın hemşehrim...

Avedisoğlu ve Luschan'ı bu vesileyle saygıyla anıyorum...

Vesselam...
 
Ek Bilgi: İslahiye türküsü olan Bahçelerde Itırşah ismindeki ıtırşah nedir?  

Sardunya çiçeği, Itır çiçeği olarak bilinir. Hoş kokulu ve güzel görünümlü bir çiçektir. Şah kelimesi ise bildiğiniz üzere Farsçadan dilimize geçen en üstün ya da daha anlaşılır dille kral anlamı taşır. Bu vesile ile Avedisoğlu çiçeklerin en üstünü ya da en güzeli olarak ıtır çiçeğini görmüş olmalı ve bunu da edebi bir dile yorarsak sevgiliye ithafen yakıştırmış olmalıdır.
 
Itır çiçeği Akdeniz bölgesinde sıkça görülür. İslahiye’nin de coğrafi konum olarak bir Güneydoğu ilçesi değil de Akdeniz Bölgesi ilçesi olduğunu göz önüne alırsak, ozanın ifadelerini daha iyi anlayabiliriz.

Bu yazı 279 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI